‘Bir zamanlar Yusuf, babasına (Ya'kub'a)
demişti ki: Babacığım! Ben (rüyamda)
on bir yıldızla güneşi ve ayı gördüm;
onları bana secde ederlerken gördüm.’
Yusuf suresi 4
Hz. Yusuf’un rüyasında 11 yıldız, güneş ve ay’ı
görmesi şu gerçeği ortaya çıkarıyor. Yani Hz
Yusuf’un yaşadığı dönemde, güneş sistemimizde
on bir gezegen vardı. Hz. Yusuf yaklaşık olarak
günümüzden yaklaşık 4000 yıl önce yaşamıştır.
Yani MÖ 2000 yılları Hz. Yusuf’un dönemine
denk gelir. Hz. Yusuf’tan yaklaşık 1500 ile
2000 yıl önce yani günümüzden yaklaşık 6000
yıl önce, büyük bir medeniyet olan Sümerler
devrindeki antik kabartmalarda da on bir
yıldıza (gezegene) rastlarız. Sümerler,
astronomi de zamanının en ileri toplumlarından
idi.
Aşağıdaki Sümer kabartmasında görülen
on bir gezegenin Sümerler döneminde
dördü, günümüzde ise ( gezegen statüsünden
çıkarılan Neptünü de sayarsak) iki tanesi
kayıptır. Peki bu gezegenler nasıl kayboldu,
yada yok oldu?..
Sümerler döneminde var olan kayıp iki gezegenin
daha sonraki dönemlerde astronomlar
tarafından gözlenip gözlenmediği belirsizdir
ancak Mayaların takviminin başlangıcı Sümerler
dönemine rastlamaktadır. Yani Sümerlerin
zamanında güneş sistemimiz galaksimizin
merkezindeki Karadeliğin (NAKUR un http://www.
(sitemizdeki Gökten gelen ses yazımıza bakın)
yakınından geçmiştir. Milattan önce 3000
yıllarında başlayan Maya takvimi 21 Aralık
2012 de bitecektir. Mayaların halkının neredeyse
geneli M.S. 250 yıllarında aniden kaybolmuşlardır.
Bu tarihlere rastlayan M.S 250 yıllarında
Ashabı Kehf de bir zaman mağarasında sırra kadem
basmıştır. M.Ö 200 ile M.S yaklaşık 300. yılları
arasında astronomi ilmi durgunluk çağına girmiş,
kadim zamanlarda var olan 11 yıldız unutulmuş,
zamanımızdan 230 yıl öncesine kadar 6 gezegenin
varlığı bilinmiştir. 1781 yılında Uranüs yeniden
keşfedilmiş güneş sistemindeki gezegen sayısı 7
ye çıkmıştır.
Neptün 1846 da, Plüton ise 1930 da keşfedilmiş,
daha sonra Plüton çok küçük olduğu için
gezegen statüsünden çıkarılmıştır. Sümerlerin
son zamanlarında kaybolan gezegenler
kabartmalarda çıkarılmış 7 gezegen resmedilmiştir.
Bu kayıp gezegenler nerede?
Bunun cevabı sırlar hazinesi olan Kuranı
Kerimde gizlidir.
Allah’u Teala buyuruyor ki;
“ İçinde yörüngeleri olan göğe
andolsun ki siz çelişkili sözler
söylüyorsunuz. Ondan dönen
döndürülür” Zariyat suresi 7-8-9
Yukarıdaki ayeti yorumlarsak: Allah’u Teala’nın
yemin ettiği gökyüzündeki gezegenlerin,
yıldızların ve güneşlerinde bir ömrü vardır.
Allah’u Teala’nın“Ondan dönen döndürülür”
mübarek kelamı mealcilerin verdiği manayı
içerdiği gibi görevi ve ömrü biten gezegenlerinde
öldüğü veya parçalandığı anlaşılmaktadır.
İşte Güneş Sistemimizde yok olan bu iki
gezegen Güneş Sisteminin en dışındaki
iki yörüngede bulunuyordu. Genişleyen evrende
Güneşle uyduları arasındaki mesafe de
genişlemektedir. Buna bir örnek verecek
olursak; Dünyamız Güneşe olan mesafesinde
her 100 yılda bir 10 metre uzaklaşmaktadır.
Dünyamız 4,5 milyar yıl önce güneşe
daha yakındı. Zamanla Güneşle Dünyamız
arasındaki mesafe açıldıkça Dünyamız yaşanılabilir
hale geldi. Uydumuz olan Ay dahi Dünyadan
her yıl yaklaşık 4 cm uzaklaşmaktadır. Buna göre
Güneş Sisteminin diğer gezegenleri de aynı
hal içerisindedir evren genişledikçe her biri Güneşten
uzaklaşmaktadır.
Bu astronomi olayını aşağıdaki ayet bilim
adamlarından 1400 yıl önce açıklamıştır.
“Göğü kendi ellerimizle biz kurduk
ve biz (onu) elbette genişleticiyiz.”Zariyat
suresi 47
Güneş sisteminin kaybolan iki gezegeni evrenin
genişlemesinden doğan sebep ile en dış yörüngede
olduğu için, Güneşin çekim gücü zayıflamış, ve
Maya takvimini başlatan, Nakur döngüsü sırasında,
Güneşin yörüngesinden kurtulup parçalanmıştır. “
İçinde yörüngeleri olan göğe andolsun ki” Ayetinin
bildirdiği gibi, Güneş Sisteminin uydularının birer
yörüngesinin olduğunu biliyoruz. Güneş Sisteminin
de galaksimiz içerisinde bir yörüngesi vardır.
Ancak Güneş Sisteminin yörüngesi galaksinin üst
sınırından merkezine kadar bir yolu kapsamaz.
Güneş sisteminin Samanyolu galaksisinin merkezindeki
karadelik etrafındaki bir turu daha kısadır.
Samanyolu’nda ki milyonlarca güneş sistemi ayrı
ayrı yörüngelere sahiptir. Bu gezegenlerin
parçalarından bir kısmı, dış yörüngelere yakın
olan Satürn ün halkalarını oluşturmuştur.
Parçalanan bu iki gezegenin bir bölümü de,
Uranüs ve Neptün ün çekim alanlarına
girerek bu gezegenlerin halkalarını
oluşturmuştur. Parçaların bir kısmı, dış uzaya
savrulan bu gezegenlerin bir kısmı da göktaşı
olarak güneş sisteminde seyretmektedir.
Mayalar ve aynı süreçte yaşayan Sümerler,
astronomide zamanımızdan çok ileri idiler.
Evrenin sırlarını ve içindeki Karadeliklerin var
olduğunu biliyorlardı.
Günümüzde ise Karadeliklerin keşfi net olarak
1960 yılına rastlar.
Maya takviminin tam ortasında temsil edilen resim
Karadeliği anlatmaktadır. Ağzı açık
resme dikkat edin dilinin ucunda yuttuğu bir
gezegeni göreceksiniz.
Sümerler ise o zamanlarda kaybolan 4 gezegenin
karadelik tarafından yok edildiğini bir kabartma ile
resmetmişlerdir. Resimde kara delik yılan şeklinde
temsil edilmiş ve bu yılanın başı üç yıldızı
yutmuş dördüncüyü de yutmak üzeredir.
‘Hayır! Yıldızların yerlerine yemin ederim ki,’ Vakıa 75
Allah’u Teala boş yere yemin etmez.
Yok olan yıldızların yerlerinde, Allah’u Teala’nın
Muhteşem güçleri vardır. Bu muhteşem güçler
sayesinde, güneş sistemleri ve içindeki hayat
sahipleri yeni ve daha ileri çağlara girerler.
Çünkü Yaratılış ve Ölüm döngüsü tekâmüldür,
olgunlaşmadır. 14 milyar yıl önce yaratılan
kâinat ta zaman, 5000 yıl önce kaybolan yıldızlar
için zaman daha dün gibidir. Yıldızların,
diğer varlıkların İnsanların önümüzdeki kıyamette
daha tekâmül etmiş halde yaratılacağına işarettir.
Bu Dünya, üzerinde 114 Ademin sayısız nesli ve sayısız
medeniyeti geldi geçti..
İslam dinine göre Peygamber sayısı 124 bin dir.
Her biri 50 yıl arayla gelmiş olsa ve 50 şer
yıl yaşamış olsa dünyada ilk medeniyetin zamanı
12 milyon 400 bin yıl geriye dayanır. Oysa dünyada
insan nesli çok daha eski zamanlara varır.
114 Adem sürecinde 114 tufan oldu yüzlerce
medeniyet kuruldu. Bu medeniyetler azgınlaşınca
yok edildi yerlerine yeni medeniyetler geldi. O sebeple
geçmiş medeniyetlerde birbirine benzeyen tufan
hikayeleri vardır. Gılgamış destanı da bunlardan biridir.
“Aranızda ölümü takdir eden biziz. Ve biz, önüne
geçilebileceklerden değiliz.
Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim
ve sizi bilmediğiniz bir âlemde tekrar var edelim
diye” Vakıa suresi 60-61
Kıyametten önce Güneş, o kadar büyüyecek ki bir
kızıl dev olup kendisinden uzaklaşan uydularını da
içine alarak, dev bir Kara delik tarafından yutulacaktır.
Güneş sistemimizin ve kainatın kıyametinden önceki
sonu bu şekilde olacaktır.
En doğrusunu Allah bilir.
Kuran ile bilim aynı manadadır. Çünkü Kuran
Ayetleri Alimler Alimi olan ve sonsuz ilmi yaratan
Allah’u Teala’nın sözleridir.
Cafer İSKENDEROĞLU
Allaha Emanet Olun